Alzheimer ve “Annemin Zamanı”
“Sanatın gücü, eğlenceli konular kadar can sıkıcı konuların da üstesinden gelmeye yeter.
“Sanatın gücü, eğlenceli konular kadar can sıkıcı konuların da üstesinden gelmeye yeter.”
“Bu film bir sosyal sorumluluk projesi olarak filizlendi.”
“Fırsat tanınırsa Ankara sinema sektörüne büyük katkılar sağlayacaktır.”
Alzheimer’ı odak alarak, günümüzün aile ve toplum hayatında yaşanan pek çok sorununu gündeme taşıyan ve bir sosyal sorumluluk projesi olarak, farkındalığı yükseltmeyi amaçlayan “Annemin Zamanı” hakkındaki önemli detayları, yönetmen Hakan Gürtop, senarist Sadık Güneş, yapımcı Tuğrul Öztürk ve başrol oyuncuları Uğur Çavuşoğlu ile Meriç Başaran MAG Okurları için yanıtladı.
Günümüz dünyasında eğlenceli ve sansasyonel konularla ilgili içeriklere ilgi duyulurken böylesine hassas bir konuyu niçin tercih ettiklerini anlatan yapımcı Tuğrul Öztürk “Çağımızın kendine özgü pek çok sorunu arasında gözden kaçan temel husus, çağın sorunlarına olan bakışımızdır. Bilişim ve eğlence sektörü ve bunu tamamlayan görsel sanatlar günümüzde ağırlıklı olarak eğlenceli konular seçmeyi tercih ediyor. Üretiminden tüketimine kadar bütün evrelerde yetişkin, sağlıklı, varlıklı ve sorunsuz bir insan profili tercih ediliyor. Böyle olunca can alıcı pek çok toplumsal sorun bu yarış içinde kayboluyor. Oysa sanatın gücü, eğlenceli konular kadar can sıkıcı konuların da üstesinden gelmeye yeter. Bir geçiş toplumu olan Türkiye, iç ve dış göçlerle, değişen sosyal, kültürel ve ekonomik dinamikleriyle önümüze pek çok sorun çıkarıyor. Bütün bunları görmezden gelemeyiz. “Annemin Zamanı” bu anlamda bir ikazdır. En önlerde yaşlı ve hasta bir figürle yol alınabiliyor mu ve böyle bir yol alış toplumda karşılık buluyor mu, onu gösteriyor” diyerek konuya gösterdikleri hassasiyeti belirtti.
“Hedefimiz Zehra Anaların sayısını azaltmak ve Kerim’lerin sayısını arttırmak olmalı…” açıklamasında bulunan Tuğrul Öztürk “Bu film bir sosyal sorumluluk projesi olarak filizlendi. Senaryo hazırlık aşamasından itibaren böyle bir çalışmanın neye hizmet edeceği çok konuşuldu, tartışıldı. Bu konudaki çalışmalar tarandı. Toplumun genel olarak hastalığı yeterli düzeyde tanımadığını gördük. Hızla yaşlanan bir nüfusa sahibiz. Bütün refah toplumlarında olduğu gibi bizim de yaşlı bakımı ve özellikle Alzheimer gibi risklere karşı hazırlıklı olmamız gerekiyor. Yani bu çalışmanın bir tür toplumsal farkındalık sağlayacağını umuyoruz” dedi.
Filmin Ankara’da çekilmesiyle ilgili konuşan Öztürk “İstanbul, başından beri Türk sinemasının merkezi olma ayrıcalığını koruyor. “Annemin Zamanı” konusu, hikâyesi, yönetimi, oyuncuları vb. bakımdan bir iç Anadolu hikâyesi. Ayrıca başarılı bir sinema filmi için pek çok şehrimiz gibi ve hatta onlardan da ziyade Ankara yeterlidir diye düşünüyoruz. Fırsat tanınırsa Ankara sinema sektörüne büyük katkılar sağlayacaktır. Ankara başkent olmanın ötesinde Anadolu’nun bütün birikimini, değerlerini, alışkanlıklarını ve sorunlarını bağrında taşır” ifadeleriyle Ankara’nın konumunun ve öneminin filmdeki yerini anlattı.
Canlandırdığı Kerim karakteriyle ilgi konuşan ve filmin başrol oyuncularından olan Uğur Çavuşoğlu “Ailemde yok ama çevremde birçok Alzheimer’lı insan vardı. Yönetmenimiz Hakan, geçtiğimiz sene vefat eden, Alzheimer hastası annesini ziyarete giderken beni de götürdü. Biraz gözlem de yapmak istedim. Onu baktıkları eve gittiğimizde oldukça duygulandım. Oradaki insanların durumlarını görünce çok etkilendim ve Kerim’i canlandırırken, yaptığım gözlemler üzerinden oynamaya çalıştım. Annesi hasta olduğu ve ona sahip çıkmaya çalıştığı için; bu insani durum beni içsel olarak çok etkiledi” açıklamasında bulundu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı