Tolerans kelimesi hoş görmek, tahammül etmek, katlanabilmek anlamlarına geliyor. İntolerans ise tahmin edilebileceği gibi bu kavramın tam tersine işaret ediyor. Birçok bireyin hayat kalitesini olumsuz yönde etkileyen gıda intoleransı; vücuttaki bazı enzimlerin eksikliği sonucu besinlerin düzgün sindirilememesi, yani tolere edilememesi sebebiyle ortaya çıkıyor. Bu durum, sindirim sistemi özelinde hasarlara ve tedavi edilmezse vücudun genelinde birçok probleme neden olabiliyor.
“Gıda intoleransımızın olup olmadığını nasıl anlarız?” “Gıda intoleransı ile gıda alerjisi arasındaki farklar nelerdir?” “Gıda intoleransını tedavi etmek mümkün müdür?” Merak edilen tüm soruların cevaplarını Infinity Regenerative Clinic Genetik ve Kök Hücre Koordinatörü Dr. Elif İnanç ile konuştuk.
“Vücudunuzdaki belirtileri gözlemleyin”
Gıda alerjisi ve gıda intoleransı genellikle birbirine karıştırılan, oysaki birbirinden oldukça farklı olan iki kavram. Gıda intoleransı, besinlerin neden olduğu bir sindirim sistemi yanıtıyken; gıda alerjisi, bağışıklık sisteminin bir reaksiyonudur diyen Dr. Elif İnanç, “Her iki belirti de tedavi edilmediği sürece yaşamlarımızda ciddi sorunlar teşkil edebiliyor ancak, gıda alerjileri fark edilmezse çok daha ciddi otoimmün hastalıklara neden olabiliyor. Bireyin, vücudunda meydana gelen belirtileri fark etmesi ve gözlemlemesi, bu noktada büyük önem taşıyor. Mide ağrısı, midede yanma, bulantı, kusma, baş ağrısı, halsizlik, ishal, şişkinlik hissi kişilerin gıda intoleransına sahip olabileceğinin en yaygın belirtileri arasında yer alıyor” dedi.
“Her gün kahvelerinizin yanında tükettiğimiz süt, sandığınız kadar masum olmayabilir”
Genellikle intoleransa neden olan bir maddenin düşük oranda tüketildiğinde vücudun bunu tolere edebileceğini ancak, miktar arttıkça gıda intoleransının etkilerinin dayanılmaz bir hal alabileceğini hatırlatan Dr. Elif İnanç, “En yaygın görülen gıda intoleransı ise kuşkusuz laktoz, gluten ve kafeindir. Laktoz intoleransı olan bireyler, sütün içerisinde bulunan ve bir şeker olan laktozu sindiremezler. Bu da bedenlerinde rahatsız edici türlü semptomlara neden olur. Gluten ve kafeinde de durum bundan farklı değil” diye devam etti.
“İntoleransa neden olan gıdalarla sürdürdüğünüz ilişki yaşam kalitenizi belirliyor”
Danışanlar, vücutlarında yaşadığı olumsuz belirtileri fark ettikten sonra genellikle uzmanlara danışır ve intolerans testine sokulurlar. Bazen de eliminasyon diyetine tabi tutulurlar. Bu yöntemler ile kişilerin hangi besinlere karşı intoleransının olduğu saptanır. Gıda intoleransını öğrenen bireyler için tek tedavi yönteminin, intoleransa neden olan besinlerin beslenme düzeninden çıkarılması ya da vücudun tolere edebileceği miktarda tüketilmesinin sağlanması olduğunu söyleyen Dr. Elif İnanç, “Eğer intoleransa neden olan besin kişinin sağlıklı bir yaşam için muhakkak tüketmesi gereken bir gıda ise; onun yerine aynı besin öğelerine sahip başka gıdalar tüketilmelidir. Bir uzman rehberliğinde gıda intoleransını keşfeden bireyler hayatlarını daha kaliteli sürdürmeye devam ederler” şeklinde konuştu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı