Pagos Yayınları tarafından basılan ve temelinde bir amaç yatan İbrahim Yüncü’nün “Girit’ten Göç İzleri” adlı kitabı Mübadil ve göçmen derneklerinin yanısıra Yunanistan’ın da ilgisini çekti.
17 yaşındaki kızı Melisa’nın İzmir’den ayrılırken babasına “Haftada bir yaz bana” demesiyle başlar Pazartesi Mektupları. Geleneklerine sıkı sıkıya bağlı ailenin bazı alışkanlıkları dikkat çeker ve Tarih Profesörü Cengiz Şişman’ın “Girit kültürünün analizini yapalım” ricası üzerine de Yüncü’nün “Girit’ten Göç İzleri” adlı kitabı doğar.
“Geçmiş zamanlarda küçük şehirlerde çok çocuklu büyük ailelerdik. Örneğin biz altı kardeştik… Şimdi öyle mi? Megapollerde tek veya iki çocuklu aileler var artık” diyen Yüncü Girit’ten Göç İzleri kitabının hikayesini paylaştı.
“Kızım Melisa 17 yaşındaydı, üniversite için İzmir’den ayrılırken, şöyle dedi; Baba sen çok küçük yaşta babanı kaybettin soracağın birçok soruyu soramadın babana! Biz bunun tedbirini alalım hiç olmazsa haftada bir yaz bana… Öylece Pazartesi Mektupları başladı. Geleneklerine düşkün bir aileyiz. Hem annemin hem babamın Girit kökenli olması dolayısı ile bazı alışkanlıklarımız toplumun dikkatini çekmiş. Sorular gelmeye başladı. Houston C.L Univercity’de Tarih Profesörü Cengiz Şişman hocamızda rica etti. Girit Kültürü analizini yapsak nasıl olur? Göç öncesinden başladım yazmaya. Kitabın içeriğine gelince; Ada kültürünün Anadolu’ya taşınması gelinen yer ile uyumsuzluklara neden oldu. Kültürler arası uyumsuzluklara dikkat çekmek istedim. 2.ci bölümde ise Mübadele kültürü, yaşam biçimi ile eğitilen bir kişinin gelinen ülkeye bakışı var. Sosyal, siyasi, kültürel her yönden değerlendirilmesi söz konusu. Mübadil derneklerinin ilgisi dışında, Göçmen derneklerinin ve Yunanistan’dan gelen Yunanca’ya da çevrilecek mi soruları beni mutlu etti. İlgilenen herkese teşekkür ederim.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı