Hayat, ev bakım kategorisindeki bio bazlı yeni temizlik ve hijyen markası Gleen ile doğal içerikli ürünleri tercih eden tüketicilerle buluşuyor. ‘’Yaşama Dost Kal Gleen ile İyi İz Bırak’’ sloganıyla geliştirilen, doğal içeriği ve bitki kökenli yapısıyla hipoalerjenik Gleen, temizlik ve hijyen adına yeni seçenek sunuyor.
Hayat’ın daha sürdürülebilir bir gelecek için geliştirdiği bio-bazlı temizlik ve hijyen markası Gleen sıvı çamaşır deterjanı, yumuşatıcı, bulaşık deterjanı ve günlük temizleme spreyi ve 99’a kadar doğal içeriğiyle doğanın iyiliğine, tüketicinin sorumlu tüketimine odaklanıyor. Bitkilerin gücüyle yaşama dost bir felsefeyi benimseyen ve sorunun değil çözümün bir parçası olma yaklaşımıyla lanse edilen Gleen, sürdürülebilir kaynaklardan üretiliyor.
Hayat Global Kurumsal İletişim Direktörü Çağlayan Kent ve Hayat Ev Bakım Ürünleri Kategorisi Global Pazarlama Grup Müdürü Gülin Görünmez’in evsahipliğinde hijiyen standartlarına farklılık getiren doğal kaynaklı, yenilikçi ürünlerin çatı markası Gleen’in lansmanı için bir basın toplantısı düzenlendi. Düzenlenen toplantıda, Gleen’in marka elçisi Beslenme Uzmanı ve Sürdürülebilir Yaşam Aktivisti Dilara Koçak ve Boğaziçi Üniversitesi İklim Politikaları Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Levent Kurnaz ile sürdürülebilir bir yaşam yolculuğu ve tüketicilerin bu konuda farkındalıklarının artırılması amaçlandı, konuyla ilgili bilgilendirici içerikler paylaşıldı.
Hayat Ev Bakım Ürünleri Kategorisi Global Pazarlama Grup Müdürü Gülin Görünmez’in verdiği bilgiye göre şeffaf olmayı ve yaşama dost temizlik sunmayı vaat eden Gleen ürün ailesi, gücünü doğadan alıyor. Bulaşık deterjanı, sıvı çamaşır deterjanı, çamaşır yumuşatıcısı ve günlük temizlik spreyi bulunan Gleen ürünlerinin ortak özellikleri şöyle sıralanıyor: Doğal içerikli, bitki bazlı, hipoalerjenik ve geri dönüştürülebilir ambalajlara sahip. 99’a kadar doğal kaynaklı olan Gleen ürün ailesi 94’e kadar bitki bazlı olarak üretildi. Ürünlerinin hiç biri hayvanlar üzerinde test edilmeyen ve hayvansal kökenli ham madde içermeyen Gleen ürünleri aynı zamanda da hipoalerjenik. Bu özelliklerin yanı sıra Gleen ürünleri; fosfat, sülfat, fosfonat, formaldehit, klor, SLS, SLES, EDTA, paraben, silikon, LABSA, alkol, optic parlatıcı ve boya içermiyor.
‘Yaşama dost hijyeni sahipleniyoruz’
Yeni markanın lansmanı için düzenlenen toplantıda konuşan Hayat Ev Bakım Ürünleri Kategorisi Global Pazarlama Grup Müdürü Gülin Görünmez, şunları söyledi:
‘’Çevre sağlığı eşittir insan sağlığı” denklemiyle çevre sorunları ve insan sağlığı arasındaki ilişkiyi tüketicilerle paylaşarak yeni markamız Gleen ile bir farkındalık yaratmayı amaçlıyoruz. Yapılan araştırmalar doğal ve bitkisel içerikli temizlik ürünleri hane penetrasyonunun 4 olduğunu gösteriyor. Doğal içerikli ürün kullanma motivasyonlarının başında 60 oranıyla bu konuda tüketicilerin bilinçlenmesi geliyor. Hemen ardından hamilelik, doğum, alerji ve cilt rahatsızlıkları takip ediyor. Sağlıkla ilgili endişeler, doğal içerikli ürünlere olan ilgiyi ve ihtiyacı arttırıyor. Bu ihtiyaçla beraber bireysel olarak da sürdürülebilir bir dünya gayesi için adım atmanın önemine inanıyoruz. Gleen markamızla insana, doğaya ve yaşama dost hijyen ekseninde ‘’Yaşama Dost Kal Gleen ile İyi İz Bırak’’ diyerek bio-bazlı ve doğal içerikten oluşan ürünlerimizi tüketicilerimizle buluşturmanın heyecanını yaşıyoruz.’’
Gezegenin geleceği için “Yaşama Dost Kal ve İyi İz Bırak”
Pandemi döneminde, tüm dünyada ve ülkemizde tüketicilerin sürdürülebilirlik ile ilgili duyarlılığının arttığına ve doğal ürünlere yöneldiğine dikkat çeken Görünmez, doğal içerikli, çevreci ürünlerle bu trendlere karşılık verdiklerini söyledi. Bunların gerekli ama yine de yeterli olmadığını belirten Görünmez, şöyle devam etti:
“Bunu bilerek biz üzerimize düşeni yapmanın yanı sıra ‘’Yaşama Dost Kal Gleen ile İyi İz Bırak’’ mottomuzla bu konuda toplumda farkındalık oluşturmak için bir yola çıkıyoruz. Tek başına hiçbir şirketin, kurumun, devletin hatta uluslararası örgütün çözemeyeceği kadar büyük bir sorunun çaresi, hep birlikte aynı hedefe ilerlemekten geçiyor. Bizler üretici şirketler ve marka sahipleri olarak, kendi süreçlerimizde aldığımız tedbirlerden pazara sunduğumuz ürünlerin içeriklerine kadar her adımda taşımaya çalıştığımız “sorumlu üretim” misyonunun yanı sıra tüketicilerin eğilimlerini ve davranışlarını da değiştirme gücüne sahibiz. Günümüz dünyasında markaların tüketiciyi motive eden asıl unsur olduğunu unutmamamız lazım. Tek başına talebin ne olduğu kadar, bizim onlara ne arz ettiğimiz de önemli. Bu nedenle sürdürülebilirliğe hizmet eden her yeni markanın, her yeni ürünün, tüketicinin farkındalığını da artıracağını biliyoruz.”
‘İyi yaşam bütünüyle ele alınmalı’
Beslenme Uzmanı ve Sürdürülebilir Yaşam Aktivisti Dilara Koçak ise “insanın doğaya bıraktığı ayak izinin, gelecek nesillerin refahı ve sürdürülebilir bir dünya için kritik bir önem taşıdığını” belirterek, şunları söyledi:
“Gezegenimizin ürettiği kaynaklar her geçen gün azalmaya devam ediyor. Sorumlu tüketim ve sorumlu üretim bakış açısıyla iklim dostu tüketim anlayışını bireysel olarak hayatlarımıza entegre etmeliyiz. Bu anlamda da sağlıklı bir dünya hareketi için iklim, tarım, gıda ve çevre gibi konuları birbiriyle olan ilişkisini bütünüyle ele almalıyız. Hayat’ın yeni markası Gleen’le beraber bir hayal ortaklığı gerçekleştirerek daha sürdürülebilir ve daha sağlıklı bir yarın için birlikte adım atıyoruz. Eylemlerimizin geleceğimizi şekillendirdiğinin farkındayız. Sağlıklı bir yaşam için temizlik hayati bir seçim… Bu eylemi hayata geçirirken doğaya zarar veriyorsak bireysel anlamda bu konuyu bir kez daha düşünmemiz önemli… Gleen’de doğal ve biyo-bazlı ürün içerikleri, geri dönüştürülebilir ambalajları ve dünyaya daha iyi bir iz bırakma bakış açısıyla bu sorumluluğu sahipleniyor. Temizlik; seçtiğiniz ürünün kokusu, sizde bıraktığı his, etkinliği ve fiyatı değil, aynı zamanda geleceğe bıraktığınız iz ve tüm canlılara karşı olan tavrınızla şekilleniyor.’’
‘Kendimize daha sürdürülebilir bir yol açmamız aklın ve bilimin gereğidir’
Boğaziçi Üniversitesi İklim Politikaları Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Levent Kurnaz ise basın toplantısında şu bilgileri paylaştı:
‘’Gezegenimizin kaynakları maalesef hızla azalıyor. Doğanın bize bir yıl boyunca sağladığı kaynakları daha Temmuz ayı bile sona ermeden tüketiyoruz. Bu durumda aslında tükettiğimiz pek çok ürünün çocuklarımızın ve torunlarımızın geleceğini doğrudan etkilediğini düşünüyorum. Kömür, petrol ve doğal gaz bugünkü refah seviyemizin ulaştığı noktayı sağlayan ham maddeler olsa bile diğer taraftan tüm dünya olarak iklim kriziyle de mücade ettiğimizin farkında olmamız oldukça önemli… Bununla beraber üstüne fosil yakıtların yakın gelecekte tükenecek olmasını sonunu ekleyecek olursak, hem çevresel hem de ekonomik bağlamda medeniyetimizin ne derece sıkıntılı bir darboğaza doğru gitmekte olduğunu görmemiz hiç de zor değil. Bu nedenle artık üretim biçimlerimizi yakın gelecekte tükenecek olan ham maddelerden kurtararak kendimize daha sürdürülebilir bir yol açmamız aklın ve bilimin gereğidir. Petrol bazlı kimyasalların ötesine geçerek organik bazlı Gleen'i de üretim yelpazesine katan Hayat, sürdürülebilir üretim ve tüketim odağında gerçekçi ve önemli bir adım attı".
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı