Maske ile nefes almak bu kadar zorken astım hastaları daha da fazla etkileniyor
Dünya nüfusunun neredeyse 4 ü bu hastalıkla mücadele ediyor ama kesin bir çözümü yok maalesef.
Dünya nüfusunun neredeyse 4 ü bu hastalıkla mücadele ediyor ama kesin bir çözümü yok maalesef. Buna karşın kontrol altına mümkün. Yaşlı, genç, çocuk ayırt etmeden de etkilemeye devam ediyor. Bunun üzerine bazı meslek gruplarında da sonradan ortaya çıkabiliyor. Avrasya Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Kanan Abbaslı, bütün bu olumsuzluklara rağmen astımla daha kolay yaşamın sırlarını veriyor.
Her 100 kişiden 7’inde astım görülüyor
Dış ortamda bulunan çeşitli alerjenler, soğuk havaya maruz kalma gibi tetikleyici faktörlere bağlı olarak bronşların daralması ile ortaya çıkan ve ataklarla seyreden kronik akciğer hastalığına astım denir. Dünya'da yaklaşık 300 milyon insanın etkilendiği bir hastalık olan astım problemi ülkemizde her 100 erişkinden 7'sinde görülmektedir.
Solunum güçlüğüne yol açan astım neden oluşur?
Astıma sebep olan faktörleri çevresel ve kişisel etkenler olarak 2 sınıfa ayırmak mümkündür. Bu sınıflandırma ışığında kişisel etkenler;
- Genetik
- Epi Genetik
- Cinsiyet
- Obezite
Çevresel etkenler;
- Alerjenlere, ( iç ortam ve dış ortam alerjileri; ev tozu, ev hayvanları, hamam böceği, polenler )
- Toz ve kimyasal maddelere kalma
- Sigara dumanına maruz kalanlar
Bunların dışında;
- Viral üst solunum yolu enfeksiyonları, bazı ilaçlar, gastroözefagealreflu,
- Yüksek hava kirliliğine maruz kalma,
- Parfüm ve deterjan gibi uyaranlar,
- Ani yaşanan ısı değişimleri,
- Rutubet,
- Çeşitli gıdalar ve bazı ilaçlar,
- Stres, astıma sebep olan diğer etkenlerdir.
Farklı belirtiler gösterebilirler
Astım semptomları genel olarak tetikleyiciler ile karşılaşıldığında ortaya çıkmaktadır. Bu kimi zaman kozmetik kokularken, kimi zamansa hava kirliliği olabiliyor. Bu durumda astım birçok farklı belirti ortaya koyabilir.Ancak unutulmaması gereken konu, belirtilerin hiç biri tek başına astıma işaret etmez. Astım tanısı koyabilmek için belirtilerin birlikte değerlendirilmesi gerekir. Şöyle ki;
- Kuru öksürük,
- Göğüste oluşan baskı hissi,
- Nefes darlığı,
- Hırıltılı solunum gibi belirtiler için tek başına astım belirtisi diyemeyiz.
Ancak bu belirtiler;
- Tekrarlayan nöbetler şeklinde gelirse, (Hasta nöbet aralarında kendini iyi hisseder)
- Özellikle de gece veya sabaha karşı görülürse, (Hastayı uykudan uyandıracak kadar tesirlidir)
- İlaç yoluyla geçerse ya da kendiliğinden giderse bu belirtiler astım tanısı adına kabul edilen bulgulardır.
Bazı meslek grupları risk altında!
Astım hastalığı kişiye ve çevresel faktörlere göre değişkenlik gösterir. Ancak bazı kişiler astım için risk grubundadır. Bunlar;
- Astım hastalığının en önemli sebebinin genetik bir miras olduğu bilinen bir gerçektir. Bu durumda anne ya da babanın astım olması durumunda çocuğun astım olma oranı 3'te 1'ken anne ve babanın ikisinin de astım olması durumunda bu oran 3'te 2'ye çıkıyor.
- Bunun dışında kişinin kilolu olması da astım hastalığı için hastayı kolay bir hedef konumuna getiriyor. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, kilolu kişilerde hormon benzeri bazı maddeler hava yolu enfeksiyonunu etkiliyor ve astımın gelişmesini kolaylaştırıyor.
- Mobilyacılık, fırıncılık, kuaförlük, sağlık personeli, veterinerlik, marangozluk, tekstilcilik, doğramacılık, çay, tütün üretimi gibi birçok meslek grubunda çalışan kişilerde de astım oluşma riski yüksektir.
Astımla kaliteli yaşamak mümkün mü?
Çoğu kişi astımın; günlük hayatı olumsuz etkileyerek, yaşam kalitesini düşürdüğünü düşünse de astım tedavi yöntemleri ile kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. Astım hastalığı çok ilerlemiş safhalarda olmadığı sürece kolayca kontrol altına alınıp hastaların normal bir hayat sürmeleri sağlanabilir. Ancak tedavi takviminin aksatılması ya da bilinçsiz ilaç kullanımı hastalığın ilerlemesine sebep olabileceği gibi geri döndürülemez sonuçlara yol açabilir. Bu sebeple doktorun belirlediği takvime bağlı kalmak çok önemlidir.
Nasıl tedavi ediliyor?
Astım tedavisinin temel prensibi şikayetleri ortadan kaldırmak ve kontrol altına almaktır. Amaç ise hava yollarındaki mikrobik olmayan iltihaba bağlı daralmaları gidermek ve hastanın daha rahat nefes almasını sağlamaktır. Tedavinin bu aşamasında solunum yoluyla alınan ilaçlardan faydalanılır. Hastanın nefes darlığı, hırıltılı solunumu ve öksürüğü azalır. İkinci aşama ise kontrol altına alma evresidir. Tedavinin bu aşamasında kullanılan ilaçlar solunum yoluyla alınabileceği gibi tablet ya da enjektabl şeklinde de alınmaktadır.
Astım hastaları için hayat kolaylaştıran ipuçları;
- Özellikle bu mevsimlerde soğuktan ve hastalıklardan korunmalı ve mutlaka yıllık grip aşısı yaptırılmalı,
- Sigara kesinlikle içilmemeli, kişi evinde ya da çevresinde sigara içilmesine izin vermemeli,
- Evcil hayvanlara karşı alerjisi olan astım hastaları evde hayvan beslememeli, yakın temaslarda maske kullanmalı,
- Polenlerin en yoğun olduğu dönemlerde gerekmedikçe açık havaya çıkılmamalı, polenin yoğun olduğu piknik alanlarında bulunmamalı,
- Polenlere önlem olarak ev ve arabalarda polenleri tutan hava filtreleri kullanılmalı,
- Yine polenlerin yoğun olduğu dönemde kapı ve pencereler kapalı tutulmalı,
- Astımın en önemli sebeplerinden biri olan küf mantarlarından korunmak için evin rutubetli bölümleri onarılmalı, ev sürekli olarak havalandırılmalı,
- Parfüm, talk pudrası, saç spreyi ve boya gibi kuvvetli koku ve spreylerden uzak durulmalı,
- Yatağın nevresim ve çarşafları her hafta mutlaka değiştirilmeli ve her gün havalandırılmalı,
- Klima kullanılmamalı, kullanılacaksa da filtre taktırılmalı ve bakımı düzenli olarak yaptırılmalıdır.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı