Fazla kilo ve obezite erişkin Türk toplumunun yaklaşık 3’te 2’sini etkileyen, Avrupa’da 1. sırada olduğumuz bir halk sağlığı sorunudur. Obezite biyolojik, psikolojik ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucu gelişir ve beraberinde diğer hastalıklara yakalanma riskini de getirir. Obezitenin tedavisinde diyet, egzersiz, medikal ilaçlar ve cerrahi yöntemler önemli yer tutmaktadır. Tüm bu uygulamaların deneyimli uzmanların kontrolünde yapılması çok önemlidir. Bilinçsiz diyetler ve gelişigüzel ilaç kullanımı yarardan çok zarar getirebilmektedir. Memorial Şişli Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Nursal Filorinalı Konduk, fazla kilo ve obezitenin sağlık üzerindeki etkileri ile tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Obezite sık karşılaşılan ve ihmal edilen sağlık problemi
Obezite, vücutta fazla yağ dokusu birikimine bağlı olarak oluşan sağlık durumunu olumsuz etkileyen bir hastalıktır. Fazla kilolu ve obez olmak çeşitli rahatsızlıkları da beraberinde getirmektedir. Çocukluk çağı fazla kiloları ve obezitesi artış göstermekte, daha genç yaş gruplarını da etkilemektedir. Fazla kilo ve obezite gelişiminde genellikle alınan ve harcanan kaloriler arasında dengesizliğe yol açan yüksek kalorili bir beslenme tarzı ve hareketsiz yaşam belirleyici rol oynar. Ayrıca birçok faktör fazla kilo ve obezite sebepleri arasında bulunabilir. Genetik faktörler, yaş, cinsiyet, ailesel beslenme alışkanlıkları ve uyku düzeni de obezite üzerinde etkilidir. Yanlış beslenme alışkanlıkları genellikle aile ortamından başlamaktadır. Erken yaşlardan itibaren yüksek kalorili gıdaların tüketimine alışmış bir çocuğun obez olma olasılığı daha fazladır. Uyku bozuklukları da düzgün dinlenmemiş ve aşırı stresli bir vücuda uygun enerjiyi sağlamak için karbonhidrat alımına yol açan hormonal değişikliklere neden olabilmektedir. İdeal bir kilo değeri yoktur ama ideal kilo aralığını tayin etmek mümkündür. Sağlıklı bir hayat sürebilmek için ideal kilo aralığında olmak önem taşımaktadır.
Bel çevresindeki yağlanmaya dikkat!
Kişinin fazla kilolu olup olmadığını belirlemek için boy ve kilo değerleri yeterlidir. Kilonun metre cinsinden boyun karesine bölünmesiyle elde edilen vücut kitle indeksi (VKİ) ile fazla kilolu olunup olunmadığı belirlenebilmektedir. Bulunan oran 25-29,9 arası ise fazla kilolu, 30’un üzerinde ise obezite göstergesidir. Diğer bir ölçüm yöntemi bel çevresidir. Yağ fazlalığı vücudun farklı bölgelerinde olabilir, ancak göbek bölgesinde fazla olması sağlığı daha olumsuz etkiler. Türk toplumu için belirlenmiş olan değerler; kadınlarda 80 cm – erkekler de 90 cm‘nin üzeri fazla kilolu, kadınlarda 90 cm – erkeklerde 100 cm üzeri ise obezite göstergesidir.
Obezite birçok hastalığa neden oluyor
Obezite birçok hastalığı beraberinde getirmektedir. Başta prediyabet ve diyabet olmak üzere; iskemik kalp hastalığı, yüksek tansiyon (hipertansiyon), koroner arter hastalığı, felç, karaciğer yağlanması, uyku apne hastalığı, reflü, astım, safra yolu hastalığı riskini artırmaktadır. Son yıllarda Covid pandemisinde de görüldüğü üzere fazla kilolu ve obez hastalarda Covid-19 enfeksiyonunun daha ağır seyrettiği ve ölüm oranlarının daha yüksek olduğu saptanmıştır. Obezitenin derecesi arttıkça kanser riskinde de artış gözlenmektedir. Özellikle dikkat çeken kanserler; bağırsak (kolon), meme, endometriyal kanser, böbrek ve özefagus kanserleridir. Bu nedenle obez olgular metabolik hastalıklar dışında kanser riski yönünde de takip edilmeli ve hastaların kilo vermeleri desteklenmelidir. Obezitenin yaşam kalitesi üzerinde de etkisi çok büyüktür. Kişi fazla kiloları sebebiyle uzun süre hareket edemez ve çabuk yorulur. Bu durum iş bulma şansını azaltabilir. Giderek eve kapanıp yalnızlaşarak depresyon gibi psikolojik rahatsızlıklarla da uğraşmak zorunda kalabilir.
Obeziteden korunmak mümkün
Sağlıklı ve dengeli beslenerek, bol hareket edip, egzersiz yaparak obeziteden korunmak mümkündür. Dengeli bir kilo aralığında olmak birçok hastalığın oluşmasını engelleyebilmektedir. Sebze ve meyvelerin ağırlıkta olduğu balık, tavuk gibi sağlıklı protein kaynakları ve yararlı yağların bulunduğu Akdeniz tipi beslenme uzun ve kaliteli bir yaşam için tercih edilmelidir. Dünya Sağlık Örgütü haftada 150 dakika orta yoğunlukta egzersiz önermektedir.
Medikal tedavi de obezite ile mücadelede önemli yer tutuyor
Diyet ve egzersizin yetersiz olduğu durumlarda obezitenin medikal tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar bulunmaktadır. Türkiye’de de obezitenin tedavisinde sınırlı sayıda ilaçlar kullanılabilmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar vardır. Son dönemlerde fazla kilolu ya da obez olan pek çok kişi diyet ve egzersiz yapmadan kısa sürede kilo verme düşüncesi ile bazı ilaçları ve bitkisel ürünleri bilinçsizce almaktadır. Doktor kontrolünde kullanılmayan bu ürünlerin uzun ve kısa vadede çok sayıda olumsuz etkisi olabilmektedir. Mide bağırsak sistemi hastalıklarından, tansiyon sorunlarına; kalp rahatsızlıklarından solunum problemlerine kadar çok sayıda yan etki görülebilmektedir. Bu nedenle kilo verme sürecine yardımcı olacak ilaçların mutlaka uzman eşliğinde alınması gerekmektedir. Diyet ve egzersize ek olarak obezitenin medikal tedavisini almak isteyen hastaların önce doktora danışarak kapsamlı bir sağlık kontrolünden geçmesi, ardından yine doktor gözetiminde süreci yürütmesi önemlidir. Bunun dışında cerrahi dışı tedaviler arasında gastrik balon ve mide botoksu gibi yöntemler bulunmaktadır. Diyet, egzersiz ve cerrahi dışı tedavilerin yetersiz kaldığı durumlarda ise obezitenin cerrahi olarak tedavisi mümkündür.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı