Sakinleştiren Özelliğe Sahip 8 Besin
Strese karşı kalkan görevi üstleniyor! Günden güne daha da karmaşıklaşan yaşam şartlarına, değişen dünyaya ve gelişen teknolojiye adapte olmaya çalışırken, stresle karşı karşıya gelebiliyoruz.
Strese karşı kalkan görevi üstleniyor!
Günden güne daha da karmaşıklaşan yaşam şartlarına, değişen dünyaya ve gelişen teknolojiye adapte olmaya çalışırken, stresle karşı karşıya gelebiliyoruz. Stresin kökenini bulmak elbette çözüm arayışı için daha doğru bir adım. Ancak stresli durumlarda, hormonal dengenin düzenlenmesine yardımcı olarak zihnimizi ve psikolojimizi olumlu yönde etkileyen besinlerden destek almamız da fayda sağlayabiliyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Sıla Bilgili Tokgöz, doğru besinlerle ve yeterli miktarda hazırlanmış bir beslenme programıyla stresinizi azaltıp, kaygılarınızı hafifletebileceğinize dikkat çekerek, “Böyle dönemlerde stresinizi minimize edecek yiyeceklere beslenme programınızda daha çok yer verebilirsiniz. Bu besinler, mutluluk ve haz ile ilişkili endorfin, seratonin ile dopamin hormonlarını aktivite ediyorlar. Böylece kendinizi daha iyi hissedersiniz. Ancak toksik olan dozdur. Besinleri mutlaka porsiyonuna uygun tüketmeye özen gösterin.” diyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Sıla Bilgili Tokgöz, sakinleştiren 8 besini anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu!
Avokado
Folik asit, beyin fonksiyonlarının devamında son derece önemli bir rol oynuyor. Ayrıca B12 ve B6 vitaminleri ile folik asit, bilişsel performans ve ruh halini de olumlu etkiliyorlar. Diğer tüm meyvelerden daha fazla folik asit içeren avokadonun sadece dörtte birinde bile çok yüksek oranda B grubu vitaminleri mevcut. Bu sayede strese karşı son derece etkili olan meyveler arasında ilk sıralarda yer alıyor.
Yaban mersini
Yaban mersini C vitamini, flavonoidler ve polifenollerden zengin bir besin. Bu antioksidanlar beynin ‘iyi hissetme’ kimyasalı olan seratonin salgısı için gereken triptofanın yıkımını azaltıyor, kan dolaşımının iyileştirilmesine ve hafızanın geliştirilmesine yardımcı oluyorlar. Böylelikle genel sağlıkta iyileşme sağlıyorlar. Yaban mersini içerdiği C vitamini sayesinde stresle başa çıkmaya da destek veriyor.
Muz
Muz içeriğindeki triptofan aminoasidi sayesinde mutlulukla ilişkili olan serotonin adlı nörotransmitterin salgılanmasına destek veriyor. Serotonin uyku, iştah ve dürtü mekanizmasını düzenliyor. Artmış serotonin seviyesi, ruh halinin iyi olmasını sağlayarak stresle baş edebilmeye yardımcı oluyor.
Badem ve fındık
Badem, fındık, fıstık ve kaju gibi triptofandan zengin olduğu bilinen sert kabuklu yemişlerin tüketilmeleri de stresi azaltmada etkili oluyor, kaygıların yatışmasına katkı sağlıyor. Serotonin sayesinde beyine ve vücudun diğer kısımlarına, kişinin iyi hissettiğine dair sinyaller gidiyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Sıla Bilgili Tokgöz, sert kabuklu yemişlerin çinko ve magnezyum da içerdiklerini belirterek, “Bu iki mineralin besinlerle düzenli olarak alınmasının düşük depresyon oranıyla ilişkili olduğu saptanmıştır” diyor.
Kuşkonmaz
Günlük ihtiyacımız olan folik asidin neredeyse üçte ikisini karşılayan kuşkonmaz, ruhsal strese karşı koruyucu rol üstleniyor. Birçok çalışma folik asidin depresyon tedavisinde etkili olduğunu göstermiş. Yapılan çok sayıda çalışmalarda; depresyon, bipolar bozukluk ve bilişsel işlev bozukluğu olan hastalarda aynı zamanda kan folik asit düzeylerinin de düşük olduğu bildirilmiş.
Papatya
Papatya yatıştırıcı etkisi sayesinde anksiyete sorununda etkili oluyor. Aynı zamanda spazmları çözücü ve yangı giderici özellikleriyle kişinin günün stresinden kurtulmasına ve rahatlamasına katkı sağlıyor. Stresin ilk belirtilerinden biri, “uykusuzluk” olarak biliniyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Sıla Bilgili Tokgöz, “Yatıştırıcı özelliği olduğu için özellikle uykusuzluk problemi olan kişilerin gece yatmadan önce bir fincan papatya içmeleri uygun olur.” diyor.
Yer elması
Yer elması, bağırsaklarda yaşayan yararlı dost bakterilerin çoğalmalarını teşvik eden iyi bir prebiyotik kaynağı. Beslenme ve Diyet Uzmanı Sıla Bilgili Tokgöz, “Prebiyotiklerin bağırsak-beyin ekseninde pozitif olarak etki yaptıkları ve bazı psikiyatrik hastalık semptomlarını iyileştirme potansiyelinde oldukları söylenebilir.” diyerek, şöyle devam ediyor: “Özellikle depresyon ile kötü bağırsak florası arasında ciddi bir ilişki var. Bağırsak bakterilerinin dengesi değiştiğinde, yani kötü bakteri sayısı arttığında veya bakteri çeşitliliği azaldığında sadece beyindeki kimyasalların seviyesi değişmiyor, aynı zamanda davranışlarda da belirgin değişimler oluyor ve strese eğilim artabiliyor.”
Yulaf
İçerdiği B6 vitamini sayesinde vücudun haz-mutluluk mekanizmasını aktif eden serotoninin salgılanmasını kolaylaştırıyor. Kahvaltılarda muzlu yulaf lapası tüketmek stresi azaltmaya yardımcı olabiliyor.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı